
Bembeyaz Bir Aydınlık
Bir renktir hayat gözleriyle görenlere kapkara veya beyaz. Yüreğiyle bakanlara gökkuşağının tüm renkleri. Seyirci kalanlara sadece bir ışık. Sevgiyle bakıp vicdanıyla görenlere yedi rengin birleşimi bembeyaz bir aydınlık.
Biraz şair, azıcık blogger, koca bir hiç!
Bir renktir hayat gözleriyle görenlere kapkara veya beyaz. Yüreğiyle bakanlara gökkuşağının tüm renkleri. Seyirci kalanlara sadece bir ışık. Sevgiyle bakıp vicdanıyla görenlere yedi rengin birleşimi bembeyaz bir aydınlık.
Kendimi bildim bileli kas hastasıyım. Hastalığım 2 yaşındayken ailem tarafından fark edilmiş. Yürürken çok sık düşmem, oturduğum yerden tutunarak ve zor kalkmam dikkatlerini çekmiş. Doktor serüvenlerim böylece başlamış. Tabii ki o zamanlar (1987-88 yılları) kas hastalıkları konusunda ülkemizde tıp o kadar gelişmiş bir konumda değilmiş. O yıllar da kas hastalığına karşı çocuk doktorlarımızın çok…
Her zaman sevmişimdir bulutları… Yalnızlığı anlatır bazen gökte gezinen tek bir bulut. Parçalara bölünmüş parça bulutlar, Parçalanmış hayatları anlatır bazen. Ve kaplar gökyüzünü tüm beyaz bulutlar, Bir araya gelerek bütünleşen aile gibi. Yağan her yağmurda gözyaşları vardır biraz, Her kar tanesi buz tutmuş umudun şekli. Hiç görmediğin diyarlardan gelen selamdır bulutlar, Özgürlüğün gökte şekil…
24 Haziran seçimini kim kazandı? Seni Allah ile aldatanlar kazandı. Dini siyasete alet ederek kendi çıkarları için kullanıp, milleti kandırarak ceplerini dolduranlar kazandı. Din tüccarları kazandı… Benim üniversite mezunu kardeşim, senin çocuğun kendi mesleğini yapacak iş bulamazken, gemicik filoları kuranlar, devletten ihale alanlar ve yandaş büyük inşaat firmalarına rant sağlayanlar kazandı! Sen kredi borcunu…
Çok mu şey istiyoruz şu hayatta… Bir damın olsun başını sokacağın, Gökte biraz bulut, Yerde birkaç dikili ağacın, Bir de sevdiğin… Dünyaları da sunsalar sana, Seçtiğin bu hayata Değişmem diyeceğin.
Tepeler bile aydınlanıyor bak! Kuytu köşeler, kararmış yürekler, karanlığa teslim olmuş insanlar mı aydınlanmayacak. Aydınlık günler, yarınlar, gelecek güzel yıllar… Göreceğiz… Yansıyan tek karanlık gölgelerimiz olacak!
Tüm insanlık ölmüştü belki de… Çıkarlar uğruna yaşanıyordu, yeraltı kaynakları yeryüzündeki insanoğlundan daha değerliydi her zamanki gibi. Ülkeleri karıştırıp bölmek, parçalamak ve istediğin gibi yönetmek daha mühimdi. İktidarda biraz daha kalmak uğruna vatanını, milletini ve insanlığını satacak çok devlet adamı bulabilirdin… Terörist guruplar oluşturmakta çok kolaydı artık, silah yardımı ve biraz din sömürüsü ile…
İnsan ırkının dişisi olmak kolay bir oluş şekli değil. Bastığın toprağa göre gelişir rengin. Estiği yöne göre değişir sesin. İstersen dağlar delinsin uğruna İster adın yazılsın ağaçlara, Sıcak iklimin sultanı, İster karlı tepelerin lideri ol. Neticede dişisin. Kadere gülümser ruhun. Amacı ‘ol’mak ve ‘ol’durmaktır. Sızısı bol, dar anları avuç avuç, Yürüdüğü yollar kadar dizilmiştir…
Batten (NCL) hastası çocukları yaşatabiliriz; evet, artık bu mümkün. Bir zamanların çaresiz hastalığının artık bir çaresi var, bu hastalığın ilacı bulundu. Bir daha hiçbir çocuk bu hastalık yüzünden ölmeyecek; ama ülkemizde, onları hayata bağlayacak olan ilaçlarına erişim sağlayamıyorlar! Batten – Nöronal Ceroid Lipfouscinosis (NCL) hastalığı, nörolojik fonksiyonları etkileyecek seviyede beyin hasarı veren enzimlere sebep…
Devlet kurumları ve o kurumların başındaki yetkili kişiler ne yazık ki görevlerini yapmadıkları için, insan yaşamını ve sağlığını değil de “ekonomik” gerekçeleri daha çok önemsediklerinden dolayı binlerce SMA hastası ve ailesi mağdur edilmektedir. Gerekli ilacın bir an önce ülkemize getirilmemesi ve Sağlık Bakanlığının kendi belirlediği sağlık prosedürleri yüzünden, bu zamana kadar 40’dan fazla SMA…